Bu yazımızda otizm spektrum bozukluğu tanısı alan çocuklara nasıl doğru yaklaşımda bulunacağınızı ve iletişimi nasıl kurabileceğinizi derledik. Otizm, yaşam boyu süren, bireyin dış dünyadaki uyaranları ve olup bitenleri algılamasını ve algıladığı bilgileri işleyip, kullanabilmesini etkileyen gelişimsel bir bozukluktur. Belirtileri; 0-3 yaş erken çocukluk döneminde başlıyor. Çoğu aileler, çocuğunda otizmi geç farkediyor veya diğer çocuklardan farklı olduğundan ya da konuşmasında gerileme olduğu farkedilince nedenini araştırmaya başlıyor. Aileler, çocukları bu tanıyı aldıklarında panikliyor ve ne yapacağını bilemiyorlar.
Özel yaratılan otistik çocuklar, hayatı anlamakta biraz zorlanabilirler. Onların hayatını düzenlemek için bir çizelge oluşturarak buna uymalarını sağlamak gerekmektedir. Örneğin; uyanma saati, banyo yapma saati, yemek saati veya uyuma vakti gibi…
Evde değişiklik yapılmasından çok hoşlanmazlar. Bu nedenle odanın eşyalarını çok sık değiştirmemekte fayda vardır. Aksi takdirde kaygı problemleri oluşabilir.
Çocuğunuzla sık sık konuşmayı deneyin. Fakat cevap vermesi için onu asla zorlamayın. Onu sıkmadan, tatlı bir dille yapması gerekenler hakkında konuşmak yararlı olacaktır.
Sese karşı oldukça duyarlı olduklarını unutmamak gerekmektedir. Bu nedenle sakin mekanlar tercih edilmelidir.
Düzen ve rutinler otizm tanısı alan çocuklar için oldukça önemlidir. Günlük rutinleri hakkında onunla bol bol konuşun.
Onun hayatını kolaya sokmak için yeni beceriler öğretin. Bu becerileri kolaydan zora doğru sıralamayı unutmayın. Örneğin, pantolon çıkarmasını öğretmek, ayakkabı giymekten daha kolaydır. Bu nedenle öncelikle kolay olan beceriler tercih edilmelidir. Öğrenilen her yeni beceriyi tekrar ettirmeyi unutmayın. Tekrarlar, davranışı pekiştirecek, kolayca öğrenmesini sağlayacaktır.
Konutlarınıza el işaretlerini de ekleyin. Zaman içinde yalnızca o işareti yapsanız da ne istediğinizi hemen bilecektir.
İsteklerini ağlayarak, bağırarak ya da hırçınca yaptırmasına asla izin vermeyin. Öfke nöbeti bitinceye kadar bekleyin. Sakinleşince istediğini verin ve sakin durduğu için bunu yaptığınızı belirtin. Aksi takdirde her ağladığında, istediğini yapıyor olmanız ağlama davranışını pekiştirecek ve her şeyi ağlayarak yaptırmaya başlayacaktır.
İletişim kurarken kısa cümleleri tercih edin.
Asla…! onun duyabileceği ortamlarda otizmden bahsetmeyin.
Çoçuğunuza “bana bakar mısın” diyerek size bakmasını sağlayın. Eğer bakmıyorsa, ellerinizle çenesini yavaşça tutup yüzünü kendinize çevirin. Çocuğunuz hiç göz kontağı kurmuyorsa, tesadüfen bile olsa size baktığında onu hemen ödüllendirin. Ödül olarak sevdiği bir oyunu beraber oynamanız tercih edilebilir veya sevdiği bir şeyleri vermek de faydalı olacaktır. Parka gitmek, müzik dinlemek, bisküvi, süt, yiyecek vermek veya sosyal aktiviteler de ödül olarak seçilebilir. Sürekli tekrar edilen ve ödüllendirilen davranışlar pekiştirilerek, daha çabuk öğretilir.
Otizm spektrum bozukluğu tanısı alan çocuklarla yaşamak evet biraz zor olabilir fakat onu en iyi şekilde yetiştirmek anne ve babanın ilk görevidir. Onu anladığınızı ifade etmeniz, sabırla ve sevgiyle yaklaşmanız gerekmektedir. Sizi anlamadıklarını asla düşünmeyin. Sadece iletişim yöntemleriniz biraz farklı olacaktır ve bu yöntemleri ebeveynler olarak sizler belirleyeceksiniz.
Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Ayrıca dilerseniz diğer yazılarım için de buraya tıklayabilirsiniz.
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.
