“Zorunlu Arabuluculuk Nedir?” 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe giren kanunla İş Mahkemeleri’nde arabulucuya başvuru zorunlu hale getirilmiştir. İşçi ve İşveren arasındaki anlaşmazlıklara bundan sonra doğrudan dava açılamayacak. Anlaşmazlık yaşayan işçi ve işverenler önce arabuluculara müracaat edecek. İşçi-işveren alacağı ile işe iade talepli iş uyuşmazlıklarında, arabuluculuğun dava şartı haline gelmesiyle birlikte taraflar artık arabuluculuk yolunu deneyecek, arabuluculukta anlaşılamaması halinde mahkeme yoluna gidilecektir.
Zorunlu Arabuluculuk Ne Anlama Geliyor?
Kıdem tazminatı ödenmeden işten çıkarılan bir işçi yıllardır verdiği emeğinin karşılığını uzman bir arabulucu eşliğinde kısa sürede çözüp alacağına kavuşabilecektir. Yine aynı şekilde, işinden haksız yere çıkarıldığını düşünen bir işçi işvereniyle resmi bir ortamda görüşecek ve işine tekrar dönebilecektir. Kanunun yürürlüğe girmesinden önce ise bu hakları elde etmenin tek yolu dava açmaktı. Özellikle iş mahkemelerindeki iş yoğunluğu nedeniyle davaların ne kadar uzun ve masraflı olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda var. Kısaca bir örnek vermek gerekirse; Asgari ücretle 10 yıl bir iş yerince çalışmış olan bir işçinin alacağı kıdem tazminatı kabaca asgari ücret 1.603,00TL üzerinden hesaplandığında 16.030,00 TL olacaktır. Evini zor geçindiren işçi kardeşimiz bu alacağını almak için mahkemeye başvurmak istediğinde, iş davaları uzmanlık gerektirdiğinden öncelikle bir avukat tutacaktır. Avukatlık ücret tarifesine göre alacağının %12’sini (1.920,00 TL) bir avukata, Dava açılırken 750,00 lira harç ve mahkeme masrafını ise devlete ödemek zorunda olan işçimiz, davası devam ederken de bilirkişi ücreti olarak 250,00 lira ödemek zorunda kalacaktır.
Daha alacağına kavuşmadan üç bin liraya yakın masraf yapan işçimiz için davayı kaybetme olasılığını da düşünce, karşı vekalet ücreti, istinaf ve temyiz masrafları gibi bir çok ücret ile karşı karşıya kalabilecektir. Dava kazanılırsa tabi ki yapılan bu masraflar karşı taraf işverenden icra yolu ile alınabilmektedir. Ancak, kaybedenin vay haline. Olayı sadece işçi tarafından değil işveren tarafından da değerlenmekte fayda vardır. Ekonomimize can veren küçük ya da büyük çaplı her bir işveren açısından dava sonunda asıl alacak haricinde ortaya çıkan masrafları ödemek işvereni zarara uğratacak ve hatta işletmesini zora sokabilecektir. Bu sebeple işçi veya işveren açısından davayı kaybetmek ağır sonuçlara yol açacaktır.
Sistem nasıl işlemektedir?
Dava açmadan önce adliyelerde bulunan arabuluculuk merkezine başvuru yapılarak arabuluculuk resmi sicilinde bulunan bir arabulucu görevlendirilerek süreç başlar. Görevlendirilen Arabulucu tarafları görüşmeye davet eder. Taraflardan biri görüşmeye gelmezse arabuluculuk faaliyeti başlamaz ve arabulucuya başvuran taraf için dava açma şartı gerçekleşmiş olur. Görüşmeye gelmeyi reddeden taraf ise davayı kendisi kazansa bile mahkeme masraflarını ve karşı vekalet ücretini ödemeye mahkum edilir. Görüşme kabul edildiği takdirde, uzman arabulucu eşliğinde taraflar tarafsız bir ortamda bir araya getirilir. Uzman arabulucu eşliğinde talepler konuşulup tartışılır ve ortak bir noktada anlaşmaya çalışılır. Arabulucu, yapılan arabuluculuk başvurusunu 3 hafta içinde sonuçlandırmalıdır. Tarafların anlaşamaması halinde ilk 2 saatlik ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanmaktadır. Tarafların anlaşması halinde ise, arabulucuya emeğinin karşılığı olarak arabulucuk ücret tarifesinde belirtilen ücret taraflarca ödenir.1 Ocak 2018 tarihi itibariyle uygulanan zorunlu arabuluculuk sistemi ile ilk 4 günde 90 işçi ve işverenin anlaştığı, sadece 6 işçi ve işverenin anlaşamadığı istatistiklere yansımıştır. Daha ilk 4 günde görünen tablo, sistemin ne kadar hızlı, pratik, ekonomik ve barışçıl bir çözüm yolu olduğunu bizlere göstermiştir.
Türkiye’de genel anlamda görülen davalarda zorunlu arabuluculuk sistemi oldukça önemlidir. Özellikle aralarında alacak verecek tarzında olan konularsa sorun yaşayan kişiler herhangi bir şekilde dava açmadan bu arabuluculuk sistemi sayesinde işini oldukça kolaylaştırır.
Arabulucu mahkeme sürecine tam olarak başlamadan önce taraflar arasında bir uzlaşma sağlanır. Bu uzlaşma sonucunda tarafların anlaşması gerçekleşirse dava açılmadan bir yazılı metin sunulur. Bu metin her iki tarafa da okutulur. Ardından taraflar tarafından imzalanması istenir. Bu sayede herhangi bir şekilde dava süreci başlamadan iki taraf arasında anlaşma sağlanır. Zorunlu arabuluculuk herhangi bir olay sebebiyle tüketici uyuşmazlığının gerçekleşmesinde şart koşulmuştur. Zorunlu arabuluculuk sisteminden yararlanmadan dava başvurusu yapılamaz.
Bu yazımda “Zorunlu Arabuluculuk Nedir – Ne Anlama Geliyor – Sistem Nasıl Çalışıyor” adlı konulara değindim, umarım beğenmişsinizdir. Ayrıca dilerseniz diğer değerli yazarlarımızın hukuk alanında yazmış olduğu makalelere göz atabilirsiniz.
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.