Değerli okurlar, obezite basit bir kozmetik sorun değildir. Obezite vücutta aşırı yağ birikmesine neden olan karmaşık bir hastalıktır ve kalp hastalığı, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Obezite tedavisinin ilk basamağında diyet, egzersiz ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler gelmektedir. Ancak bu yolla yeterli kilo verilememesi halinde ameliyat bir sonraki seçenek olabilir. Obezite ameliyatları “bariatrik cerrahi” olarak da bilinir. Bariatrik kelimesi Yunanca’da “barok” yani ağırlık ve “iatrikos” yani tıp anlamına gelen kelimelerin birleşiminden oluşur. Bariatrik cerrahi, kilo verilmesine yardımcı olmak için yapılan ameliyatları ifade eder. Bariatrik cerrahi kilolu veya obez olan herkes için önerilmez. Ancak eğer obez iseniz ve diğer yöntemlerle kilo veremediyseniz veya yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, eklem hastalıkları ve şeker hastalığı gibi şişmanlık ile ilişkili diğer tıbbi sorunlarınız varsa bu durumda ameliyat iyi bir seçenek olabilir.
Kişiler vücut kitle indeksine (VKİ) göre, zayıf, normal kilolu, kilolu veya obez olarak sınıflandırılır. VKİ vücut yağınızı, boy ve kilonuza dayalı olarak ölçmenin bir yoludur. Basit şekilde metre cinsinden boyunuzun karesini kilonuza bölerek VKİ’nizi hesaplayabilirsiniz. Örneğin boyu 1.70 m, kilosu 120 kg olan bir hastanın VKİ sonucu 41.5 kg/m2 çıkacaktır. Kabaca vücut kitle indeksiniz 25 ile 29.9 arasında ise kilolu, 30 ve üzerindeyse şişmansınız demektir.
Kilo Vermek İçin Ameliyat Mı Olmalıyım?
Sadece aşağıdaki kriterlerden birine sahip olanlar için şişmanlık ameliyatı önerilir.
- Diyet, egzersiz ve kilo verdirici ilaçlara yanıt vermeyen ciddi obezite (VKİ 40’ın üstündeki kişiler)
- VKİ 35 ve üzerinde olan ancak şişmanlığın neden olduğu ciddi tıbbi sorunları olan hastalar (Tip 2 şeker hastalığı, uyku apnesi, hipertansiyon, ciddi eklem ağrıları olan hastalar)
- VKİ 30’un üstünde olup tip 2 diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve uyku apnesi gibi metabolik sendromun belirtileri olan hastalar
Her cerrah uyguladığı “obezite cerrahisi programına” uygun olarak ameliyat kararı almadan önce hastasının sağlıklı yaşam tarzı değişiklileri yapma (yani uyku, beslenme, düzenli egzersiz) konusunda yeterli gayreti gösterdiğinden emin olmak ister. Bazen, sadece yaşam tarzı değişiklikleriyle hastaların yerli kilo verebildikleri ve cerrahiye gerek kalmayabileceği unutulmamalıdır. Ancak yeterli kilo veremeyenler için tek seçenek ameliyat olabilir. Bu durumda obezite cerrahisinin muhtemel risk ve faydalarını iyice anladığınızdan emin olmalısınız. Ayrıca ameliyat sonrasında sağlıklı kiloya ulaşmak ve o kiloyu yaşam boyunca koruyabilmek için diyetinize riayet etme konusunda istekli ve azimli olmalısınız. Ameliyat sonrası verilecek kilo miktarı konusunda beklentiniz de gerçekçi olmalıdır.
Ameliyat Öncesi Hazırlık
Ameliyattan önce birkaç uzmanla bir araya gelerek detaylı tetkik ve muayeneden geçeceksiniz. Bu uzmanlar çoğunlukla obezite cerrahisinde uzmanlaşmış bir genel cerrah, iç hastalıkları veya endokrinoloji uzmanı, psikiyatr, diyetisyen ve anestezi uzmanından oluşur.
- Diyetisyen, ameliyattan sonra hangi gıdaları hangi miktarda yiyebileceğinizi ve aldığınız kaloriyi sınırlamanız için yemekleri nasıl hazırlayacağınıza ilişkin bilgiler verecektir.
- Psikiyatr, stresle baş etmenize ve kilo vermenizi zorlaştıracak veya yeme isteğinizi tetikleyebilecek faktörlerle mücadele etmenize yardımcı olacaktı Ayrıca daha sağlıklı bir yaşam tarzı için gerekli davranış değişikliğine geçişinizi kolaylaştıracaktır.
- Endokrinoloji veya iç hastalıkları uzmanı ameliyattan önce başka tetkiklere veya tedaviye ihtiyacınız olup olmadığını Ayrıca ameliyattan önce biraz kilo vermeniz için bir tıbbi kilo verme programına başlamanıza yardımcı olacaktır.
- Obezite cerrahı, size en uygun ameliyat alternatiflerini ve her bir cerrahi tekniğin artı ve eksi yönlerini sizinle tartışacak ve sizin ameliyat için çok uygun bir hasta olduğunuzdan emin olmak isteyecektir.
Obezite Ameliyatları
Obezite ameliyatlarının çeşitli türleri vardır. En yaygın olanların başında tüp mide (sleeve gastrektomi) ve gastrik bypass ameliyatı gelmektedir. Mide kelepçesi, duodenal switch, SADI ameliyatlar gibi daha birçok ameliyat çeşitleri vardır. Ancak bu ameliyatlar ya günümüzde terk edilmiş, ya da resmi kurumlar tarafından birinci basamak seçeneği olarak onaylanmamış ameliyatlardır. Hangi ameliyatın uygun olduğuna cerrah ve hasta ortaklaşa karar vereceklerdir.
Tüp Mide Ameliyatı
Aynı zamanda sleeve gastrektomi olarak da bilinen bu ameliyatta mide hacmi küçültülerek dar bir tüp haline getirilir. Yeni mide çok daha küçük bir hacme sahiptir, yemek sırasında esnemez ve açlık hissini uyandıran hormonu (ghrelin) çok daha az üretir, böylece daha az miktarda yemek ile doyma hissi uyanır.
Tüp mide, gastrik bypass ameliyatına göre daha basit bir ameliyattır, çünkü barsaklara müdahale yoktur ve besin emilim bozukluğu riski daha azdır. Diğer taraftan mide kelepçe ameliyatına göre açlık hissini daha uzun süre bastırabilir ve kalıcı bir cisim yerleştirilmediği için uzun vadede daha güvenli bir ameliyat olarak kabul edilir.
Tüp mide ameliyatının başarı oranı iyidir ve ameliyat olanların 2 yıl içinde fazla kilolarının %60-65’ini verdikleri görülmüştür. Örneğin 50 kilo fazlası olan bir hastada, tüp mide ameliyatı ile yaklaşık 30-33 kilo kaybedersiniz. Mide bypass ve mide kelepçe ameliyatlarında olduğu gibi tüp mide ameliyatından sonra da uygun bir diyetin takip edilmesi gerekmektedir.
Mide Bypass Ameliyatı
Mide bypass ameliyatı Roux-en-Y veya mini gastrik bypass olmak üzere iki farklı şekilde uygulanmaktadır. Bu ameliyatlar; hem yenilen yiyecek miktarı, hem de barsaklardan emilen kalori ve besin miktarı azaltılarak kilo verilmesine yardımcı olur.
Mide bypass ameliyatında cerrah, mideyi bölerek oluşturduğu küçük bir mide tüpünü barsağa bağlar. Böylece iki yolla kilo verilir:
- Bu çok küçük mide bölümü ameliyattan öncekine göre daha az yiyecekle dolar. Bu sayede çok az katı veya sıvı yiyecekle doyma hissi oluş Zamanla bu mide odacığı genişleyerek biraz daha fazla yiyecek alabilir.
- Yiyecekler midenin büyük bir bölümünü ve üst ince barsağın bir kısmını atlayarak pas geçtiği için kan dolaşımına daha az kalori geç Bu yeni düzenleme ile çeşitli hormonların salınımı değişir, iştah azaltır ve sindirim işlemi değişir.
Günümüzde mide bypass ameliyatları küçük delikler ve uzun aletler yardımıyla laparoskopik yöntemle kapalı olarak gerçekleştirilmektedir. Bu ameliyatların başarı oranı tüp mideye göre daha yüksektir. Mide bypass ameliyatı olanlar fazla kilolarının yaklaşık %70-75’ini genellikle ilk bir yıl içinde verirler. Örneğin 50 kilo fazlanız varsa, 35 – 38 kilo vermeniz beklenir ve kilo verme süreci tipik olarak 1-2 yıl içinde tamamlanır.
Obezite Ameliyatlarının Komplikasyonları
Bariatrik cerrahide çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Ameliyata bağlı riskler, yapılan ameliyata ve hastada ameliyat öncesi bulunan tıbbi problemlere göre değişir. Kanama, enfeksiyon, barsaklarda tıkanma ve sızıntı ameliyattan sonra 1.5 ay içinde en sık görülen komplikasyonlardan bazılarıdır. Ayrıca bacaklarda veya akciğerlerde kan pıhtıları, kalp krizi, pnömoni ve idrar yolu enfeksiyonları da ameliyat sonrası görülebilen önemli tıbbi komplikasyonlardır.
Bu komplikasyonlar herhangi bir hastanede ortaya çıkabilir, ancak obezite cerrahisinde deneyimli merkezlerde en iyi şekilde tedavi edilebilirler. Genel olarak obezite cerrahisinde deneyim sahibi merkezlerin sahip olması gereken bazı kriterler şunlardır:
- Bu konuda özel eğitim almış ve çok sayıda bariatrik cerrahi yapmış resmi sertifikalı doktorlar ve cerrahları istihdam eder
- Destek hizmeti sunan iyi bir ekibe sahiptir (diyetisyenler, danışmanlar, hemşireler)
- Ameliyat sonrası uzun süreli takip yapar
- Şişman hastaların bakımında deneyimli hastane personeli vardır (morbid obez hastaların bakımında terübeli anestezi uzmanı ve ameliyattan hemen sonra hasta bakımında özelleşmiş hemşireler)
Ameliyatın kilo kaybı üzerine etkinliği
Kilo verdirici ameliyatın amacı, obezite ile ilişkili hastalık veya ölüm riskini azaltmaktır. Obezite ameliyatları daha iyi hissetmenize ve daha iyi görünmenize yardımcı olur. İlaçlara harcayacağınız para miktarını ve hastalıkla geçen günlerin sayısını azaltır. Obezite cerrahisi örneğin şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, uyku apnesi gibi şişmanlıkla ilişkili sağlık sorunlarını ya tamamen düzeltir ya da daha az ilaçla tedavi olmanızı sağlar. Ayrıca kalp hastalıkları, kanser ve bazı enfeksiyonların ortaya çıkma riskini de azaltır.
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.