Hayvan ve bitkilerin yapısı hücre denilen çok küçük parçalardan meydana gelmiştir. Bazı bitki ve hayvanlar yalnız bir hücreden oluşur. Bu hayvan ve bitkilerde solunum ve beslenme gibi tüm işler tek bir hücre tarafından yapılır. Bu canlılara tek hücreli canlılar adı verilir. Tek hücreli canlılar, dünyada hemen hemen 4 milyar yıl önce oluşan ilk canlı biçimleridir. Bu canlıların büyük bir kısmı gözle görülemeyecek kadar minik daha detaylı anlatacak olursak mikroskobik canlıdır.
Ardından elektron mikroskobunun gelişmesi ile birlikte hayır hücre içi yapılarının incelenme fırsatı bulundu. Bu incelemeler sonucunda tek hücreli canlılar aleminde iki temel hücre tipi belirlendi. Bu hücre tipleri prokaryotik ve ökaryotik hücrelerdir. Tek hücreli canlıların sadece bir tane hücresi vardır. Tek hücreli canlılara örnek verecek olursak öglena, amip, bakteri, mantarlar bunlardan sadece bir kaçıdır.
Tek Hücreli Canlıların Özellikleri
Tek hücreli canlılar özellik olarak çok hücreli canlılardan çok farklıdır. Çok hücreli canlılarda yaşam olayı farklı hücreler arasında paylaşım yapılarak sağlandığı halde tek hücreli canlılarda ise tüm yaşamsal işlemle tek bir hücre tarafından sağlanır.
Tek hücreli canlıların genel özelliklerine bakacak olursak;
- Sadece tek bir hücreden oluşmaktadır.
- Solunum, boşaltım, hareket ve beslenme gibi birden çok faaliyetlerin hepsi tek bir hücrede gerçekleşir.
- Hücreler arasında organizasyon yoktur.
- Genel olarak basit canlılardır.
- Eşeysiz ve bölünerek ürerler.
- Bazı tek hücreli canlılar prokaryot bazıları ise ökaryot olabilir.
Ayrıca tek hücreli canlıları çok hücreli canlılardan ayıran en büyük özellikler ise tek hücreli canlıların sayıca çok fazla olmasıdır.
Tek Hücreli Canlılar Nasıl Hareket Eder?
Bir hücreli canlılara genel olarak protozoa adı verilir. Tek hücreli canlılar arasında bakteriler ve çeşitli algler yani su yosunları vardır. Hatta bazı canlıların bir kısmı bitki ile hayvan arasındadır. Hayvanların genelde hareket etme gücü olduğu bitkiler değilse hareket etme özelliği olmadığı ve hep bir yere bağlı kaldığı düşünülür. Ama aslında öyle değildir çünkü birçok tek hücreli canlı olan bitkiler su içerisinde flagella adı konulan kirpiksi uzantı sayesinde hareket etme olanağına sahiptirler. Oysaki buna karşılık olarak bazı hayvanlar hiç hareket etmeden yaşar.
Tek Hücreli Canlılar Nasıl Beslenir?
Bir tek hücreli canlının durumunu belirlemeye yarayan en önemli etmen beslenme biçimidir. Bitkiler kendi besinlerini kimyasal maddelerden, karbondioksit ve sudan elde eder. Ancak hayvanlar bitkiler gibi basit kimyasal maddelerden besin elde edemez. Çünkü tek hücreli canlılar olarak hayatını sürdüren hayvanlar bitki yada başka hayvan yiyerek sağladıkları karmaşık besini, kendi vücutlarında yeni baştan parçalara ayırarak ve yaparak kendi beslenecekleri maddelere benzer hale getirirler.
Bunu da okuyabilirsiniz: Işık Kirliliğinin Canlılar Üzerine Etkisi
Prokaryot Nedir?
Prokaryotlar, dünyayı oluşturan ve gezegenlerde bulunan birden fazla sayıdaki organizmanın ilk yaşam alanıdır. Prokaryotlar genelde tek hücreli canlılardır. Ayrıca Prokaryotlar küçük boyları ve basit yapıları sayesinde çoğalmaları oldukça kolay ve hızlıdır. Diğer organizmalara göre hayatta kalma becerileri daha yüksektir. Prokaryotlar farklı kaynaklardan besin elde ederler. Prokaryot olan tek hücreli canlılar: Bakteriler ve arkeler. Katılım maddesi sitoplazmada dağınıktır. Ve çok basit hücrelerdir. Ayrıca Prokaryotlar sadece ribozom organeline sahiptir.

Bakteriler Ve Özellikleri
Monera alemindeki prokaryot canlıların en fazla bilinen sınıfı bakterilerdir. Bakteriler dünyada son derece yaygın ve hemen hemen her yerde mevcuttur. Organik atıkların olduğu yerlerde ve sularda daha çok yaşarlar. Bakterilerin çeşitli şekilleri vardır. Kimisi çubuklu, spiral şekilli ve virgül şeklinde çeşitleri vardır.
Bakterilerde ökaryot hücrelerde bulunan organeline yoktur. Örnek verecek olursak golgi aygıtı, endoplazmik retikulum vb. Bakterilerin temel hücre yapısını sitoplazma, DNA, hücre zarı ve RNA oluşturur. Ayrıca yapılarında ökaryot hücrelere göre daha fazla ribozom bulunduğu için protein sentezleri çok daha hızlı bir şekilde yapılmaktadır.
Genel sahip olduğu özelliklerine bakacak olursak da şu şekilde bir sıralama listesi oluşturabiliriz;
- Bakteriler tek hücreli canlılar alemine aittir.
- Bakteriler parazit olarak her alanda bulunabilirler.
- Bazı bakteriler hayvansal ve bitkisel organizmalarda ciddi hastalıklara yok açar.
- Bakteriler bölünerek çoğalırlar.
- Bazıları kamçılıdır ve hareket eder.
- Bazı bakteriler endospor üretirler. Dış etkenlere karşı koruma sağlarlar.
- Renk üretimleri belirgin değildir.
Bakteriler genel olarak mikroskop altında görülerek ölçülebilir boyuttadır. Çevre koşullarına göre ve gelişme dönemine göre boyutları değişir.
Arkeler Ve Özellikleri
Arkeler, tek hücreli canlılar aleminde oluşan bir grupturlar. Arkelerde bakteriler de olduğu gibi prokaryotturlar. Yani Arkelerin de hücre çekirdeği ve kimyasal zararlı organelleri yoktur. Arkeler ilk tespit edildiği zaman bakteri olarak düşünülmüştür. Ve adına da arkebakteri denilmiştir. Fakat sonradan yapılmış olan DNA analizleri ile Arkelerin ayrı bir grup oldukları belirlenmiştir.
Arkelerin genel özelliklerine bakacak olursak;
- Arkeler de bakteriler gibi tek hücreli canlılardır.
- Plazmit içerirler. Ve ayrıca halkasal bir DNA ya sahiptir.
- Sadece bir grubu hariç diğer hepsi hücre duvarı içerirler.
- Ayrıca tek hücreli canlılar ailesinin bir parçası olan Arkelerin hücre zarında, bakterilerden çok farklı olan bir lipit tabakası mevcuttur.
- Arkeler genel olarak bakterilere daha çok benzerken bazı durumlarda ise ökaryotlarada benzerlik gösterirler.
- Bilindiği kadarıyla Arkelerin parazit olanı yoktur. Bilinen Arkelerin çoğu kemosentez yaparlar.
Her ne kadar arke ve bakterilerin bazı özellikleri birbirlerine benzese de farklı oldukları yapılarda vardır. Arkeler bakterilerin yaşayamadığı yerlerde bile varlığını sürdürebilir.
Çünkü direnç sağlayan enzimleri bulunur. Arkelerin bu özelliği kirli suların temizlenmesinde ve yeniden içilir hale gelmesinde çok büyük etkiye sahiptir. Yani Arkelerin bakteriler gibi hastalık yapıcı özelliklere sahip değildir.