Cuma, Ekim 4, 2024

Planör Nedir?

Özgürlükle eşdeğer görülen uçma olayı, bazıları için vazgeçilmez bir hobi olarak planörcülükle ortaya çıkıyor. Havada kalmak için harici bir enerjiye ihtiyaç duymayan bu hava aracını tam manasıyla tanımak için öncelikle planör nedir sorusuna doğru cevabın verilmesi gerekiyor.

Her şeyden önce planör motorsuz bir hava aracıdır. Belki de “Planör nedir” sorusuna verilen kısa cevabın en kritik noktasını bu hava aracının motorsuz olması oluşturuyor. Motoru olmayan bu hava aracı kilometrelerce yol kat edebiliyor. Bir veya iki kişilik olabilen planörler bulunabiliyor.

Fransızca kökenli bir kelime olan planör (Planeur)

Planörü Kim İcat Etti?

Planör teknolojik bir icattır. İlk plânörden bahsedilirken hep akla Hezârfen Ahmed Çelebi gelse de havacılık tarihinde bu sabit kanatlı hava aracının mucidi olarak Otto Lilienthal geçiyor.

Aslında Otto Lilienthal’den önce 1871 yılında Alphonse Penaud, Phanophore adını verdiği planör olarak nitelendirilebilecek motorsuz ilk uçakla 11 saniye uçmayı başarıyor. Bu sürede havada süzülerek 40 metre mesafe kat etse de planörün mucidi olarak tarihe Otto Lilienthal geçiyor.

Kanat çırpan uçak modelleri üzerinde de çalışan Lilienthal, insan taşıyan ilk plânörü de 1891 yılında yapıyor. Yaptığı bu plânörle, bayır aşağı koşarak havalanmayı başarıyor.

Kuşların uçuşu üzerine çalışmalar yapan Lillehal, havacılık alanında birçok makale yazıyor.

Planör Nedir?
Planör Nedir?

Planörün Tarihçesi

Tek ve çift kanatlı planörler tasarlayan planörün mucidi Alman bilim insanı Lilienthal, iki binden fazla uçuş gerçekleştiriyor. Ancak, 1896 yılında yine bir uçuş sırasında 17 m’den düşerek omurgasını kırıyor ve ertesi gün ölüyor.

Alman bilim adamını takip eden Wright kardeşler Planördeki gelişmeleri yakından takip ediyor ve 1902 ilk planörlerini yapıyorlar. Bu planör, Lilienthal’in yaptığı planörlerde bulunmayan bir dikey dümen, bir yatay yükseklik dümeni ve bir kanat eğme düzeneğine sahip olduğundan daha kontrol edilebilir hale geliyor. Bu gelişmeler, bugünkü havacılığın da temellerinin atılmasını sağlıyor.

Planörlerin İlk Havalanması

Planörün, motoru olmadan uzun süre havada kalmasını açıklamadan önce ilk hareketi almasını açıklamak gerekiyor. Çünkü planör nedir sorusunun ilk cevabını verirken de belirtildiği üzere uçaktan farkı motorsuz oluşudur.

Günümüzde planörler ilk hareket;

  • Vinç,
  • Hızlı bir kara aracı,
  • Uçak vasıtasıyla veriliyor.

Planöre ilk hareket hangi araçla verilirse verilsin asgari bir hıza ulaşması gerekiyor.

Vinç ile ilk hareket verildiğinde, bir tel yardımıyla vinç ile planör irtibatlandırılıyor. Pistin sonunda bulunan vinçteki makara süratle dönmeye başlıyor ve planörü pistte hareket ettiriyor.

Saatteki hızı 90 km’nin üzerine çıkan planör yerden yükselmeye başlıyor ve pistin sonundaki vinç ile aynı hizadayken planör teli serbest bırakıyor.

Kara aracından istifade ile yapılan kalkıştaki prensip, vinç ile benzerlik gösteriyor. Uçak yardımıyla kalkışta ise planör uçağa bir telle bağlanıyor. Pistten planörü çeken uçakla planör birlikte havalanıyor ve belirli bir irtifaya yükselince tel her iki hava aracından da ayrılıyor.

Planör Nasıl Uçuyor?

Planör nedir sorusunun cevabını bulmak için belki de cevaplanması gereken asıl soru tüm hava araçlarının nasıl uçtuğu sorusudur. Günümüzde kendileri tonlarca ağırlığa sahipken yüzlerce yolcu ve tonlarca yük taşıyan uçaklar nasıl havada kalabiliyor?

Planör, sabit kanatlı hava araçları sınıfı içinde yer alıyor. Bu tip hava araçlarının havada kalma prensibi motorlu ya da motorsuz olsun büyük oranda benzerlikler gösteriyor.

Roket yardımıyla fırlatılan hava araçları hava direncini kırmak üzerine kurulu bir prensiple çalışırken sabit kanatlı hava araçları ile döner kanatlı hava araçları havanın özelliklerini kullanarak havada kalmayı ve ileri hareketi etmeyi başarıyor.

Motorlu uçaklarda ileri hareketi veren motor gücüyken planörlerde bu durum hava akımlarıyla doğrudan ilişkili olarak gerçekleşiyor.

Planöre etki eden kuvvetler incelendiğinde dört temel kuvvet;

  • İtki
  • Ağırlık
  • Sürükleme
  • Taşıma planörün uçuşunda kendini gösteriyor.

Motorlu uçaklarda itki, çeşitli tipteki motorlarla sağlanırken planörde itkiyi yerçekimi sağlıyor. Başka bir deyişle uçağı ileri taşıyan kendi ağırlığı oluyor.

Harici bir güç tarafından çekilerek havalanması sağlanan planör, belirli bir rakıma tırmanmak için hava akımlarından istifade ediyor. Hava akımlarından istifadeye üç yöntemle oluyor.

Yelken uçuşu, termik uçuşu ve dağ dalgası uçuşu olarak adlandırılan etkilerden yelkenler; rüzgârın bir dağ silsilesine çarpması sonucu oluşur. Tepeye çarpan rüzgâr, dağın yükseltisine bağlı olarak yükselir ve bu akımı yakalayan planörü de yukarı taşır.

Termik uçuşu ise adından da anlaşılacağı gibi ısınan havayla ilgili olarak bu adı alıyor. Güneşin belirli bir bölgedeki havayı daha fazla ısıtması bu bölge üzerinde bir sıcak hava tabakası oluşturuyor. Planör pilotu yükselen bu sıcak havayı kullanarak planörü daha yüksek rakımlara taşıyor.

Dağ dalgasında ise soğuk ve rüzgârlı havalarda oluşuyor. Birbirini takip eden farklı sıcaklıklardaki hava katmanları rüzgârla taşınıyor ve bir dağ silsilesine çarpmasıyla bir türbülans oluşuyor. Planör pilotu bu türbülansı kullanarak bulunduğu rakımın üzerine çıkıyor.

Buraya kadar hep tırmanışa dair hususlara yer verildi. Planör asıl mesafeyi ise süzülürken kat ediyor. Sabit kanatlı hava araçlarında, kanatların alt yüzeyi daha düz üst yüzeyinde ise hafif bir kavis bulunuyor.

Hava akımlarının bölünmezliği kuralına göre kanadın altındaki hava ile üstündeki havanın kanat bitiminde birleşmesi gerekiyor. Bu nedenle hafif kavisli olan üst yüzeyde kat edilen yol arttığından yoğunluk düşerken alt yüzeyin yoğunluğu yüksek kalıyor. İşte u durum tüm hava araçlarının yukarıda kalmasını destekliyor.

Planörde ise motorun olmaması ileri hareket için ilave bir güç ihtiyacı doğuruyor. Planör bu ihtiyacı burnu aşağı vererek yerçekiminden alıyor. Aşağıya süzülüş demek olan bu durumun gereği olarak yine yukarıda bahsedilen yöntemler kullanılarak zaman zaman rakımın yükseltilmesi gerekiyor.

Planörde inişin diğer sabit kanatlı hava araçlarından çok farkı bulunmuyor. Motorlu hava araçlarında piste gelirken çok alçalmış olan hava aracı motor yardımıyla ileri taşınabiliyor. Planörlerde ise bu imkân bulunmadığından daha çok ustalık gerekiyor.

Planör
Planör

Ülkemizde Planörcülük ve Planör Eğitimi

Tüm yeniliklerin olduğu gibi havacılık alanındaki yeniliklerin de ülkemize girişi Atatürk sayesinde oluyor.

Atatürk’ün Vecihi Hürkuş’a verdiği talimatla 1935 yılında Türk Hava Kurumu (THK) bünyesinde ilk Planörcülük Okulu açılıyor.

THK’nın bu okulu Eskişehir’de açmasının sebepleri ise ilginç bir tarihi olaya dayanıyor. Vecihi Hürkuş, Rus bir pilot ile uygun bölge ararken Kurtuluş Savaşı sırasında Eskişehir civarındaki muharebelerde oluşan hava akımlarını kullanarak neler yaptıklarını hatırlıyor ve dönüşte Atatürk’e bu bölgeyi teklif ediyor.

THK, temel planör eğitimini 2-3 haftada tamamlıyor. Ardından bu konuda gelişimini devam ettirmek isteyenler için kurslara devam ediliyor.

Planör nedir sorusunun cevabını genel hatlarıyla ortaya koyduktan sonra bu zevkin biraz da cesaret gerektirdiğini belirtmek gerekiyor.

6000+ Abone Arasına Katılın!

Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.

Bir hata meydana geldi.

Fırat Acar
Fırat Acar
Kendini sürekli geliştiren, her yanlışta ders çıkaran, makale yazmayı, satranç oynamayı, boks yapmayı, kitap okumayı, film izlemeyi seven blogger.

Alakalı İçerikler

CEVAP VER
Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son İçerikler