Paranızı Bitirmeden Seyahat Etme İpuçları

Bir çok kişi parasını bitirmeden nasıl seyahat edeceğini merak ediyordur. Bu yazımda sizlere tecrübe edindiğim tüm bilgileri aktaracağım.

Konaklama masrafını minimize edin.

Şüphesiz ki; bizi seyahat planlarımızdan en çok vazgeçiren ya da seyahatlerimizde en büyük bütçeyi ayırdığımız nokta, konaklamadır. Otellerden zaten vazgeçtik, hostel fiyatları bile kur dolayısıyla çok da bütçe dostu olmuyor ya da çok da ucuz olmayan fiyatlarla 6-8 kişilik odalarda konaklama seçeneği sunuluyor. Özetle, seyahatimizi aylar öncesinden planlamadığımız takdirde konaklama için büyük bütçeler ayırmamız gerekiyor. Uzun zamandır; düşük bütçelerle seyahat ederken edindiğim tecrübelere göre, Airbnb’de oda kiralamak, özellikle tek kişi değilseniz diğer seçeneklere göre daha hesaplı oluyor. Bir başka seçenek de Booking gibi sitelerden oda arayışına girdiyseniz kahvaltı ya da öğünler dahil olan seçenekler, ekstra yeme-içme masrafını ortadan kaldırıp seyahatinizi daha hesaplı hale getirebiliyor.

Konaklama masrafını sıfıra indirin.

Evet, mümkün. Yalnız bir şartı var; gerçek bir gezgin olmanız ve evinizde gezgin ağırlamanız. Gerçek bir gezgin olmanız derken, diğer gezginlerle etkileşimi önemsemeniz ve farklı kültürleri, yemekleri, hikayeleri yürekten merak etmenizden bahsediyorum. Bu platformun adı: Couchsurfing. Sitede tabii ki böyle yazılı bir şart yok. Sistem söyle işliyor: profilinizi fotoğraf ve karakter özelliklerinizle dolduruyorsunuz. Bunun dışında kendi evinizi anlatan bir sekme de bulunuyor (ağırlayacağınız gezgin, özel bir odada mı konaklayacak yoksa paylaşımlı bir odada mı, koltukta mı uyuyacak yoksa  bir yatakta mı, evinizde evcil hayvan bulunuyor mu vs.). Profilinizde en fazla doldurmanız gereken yer ise referanslar. Evinizde ağırladığınız gezginlere ya da evlerine konuk olduğunuz ev sahiplerine sizin referans yazdığınız gibi onlar da size referans yazıyorlar. Böylece bir ev sahibine konaklama isteği gönderdiğinizde ya da bir gezgin sizin evinizde kalmak istediğinde; hırsız mısınız, katil misiniz yoksa eğlenceli ve kültürlü bir gezgin ya da misafirperver bir ev sahibi misiniz anlaşılıyor. Tabii ki yabancı dil bilmenin büyük önemi olduğu gibi aynı zamanda örneğin Stockholm ve Madrid’de Türk Couchsurfer’ların evinde misafir olduğumu söylemeliyim. Başında belirttiğim gibi bu platforma üyelik dahil, ağırlandığınızda ya da gezgin ağırladığınızda hiçbir ücret ödemiyorsunuz.

Link: https://www.couchsurfing.com/

Bu platformu güvenli bulmuyorsanız, kendi ağınızı kullanın. Olabildiğince arkadaşınıza gideceğiniz yerde kalacak yer aradığınızı belirtin. Bu zamana kadar ben arkadaşlarıma çok yardımcı oldum, onlar da bana aynı şekilde. Yardım edebilecek birini bulabilirsiniz, Türkler her yerde!

Street-food, market ve küçük atıştırmalıklar iyidir.

Seyahatlerde konaklamadan sonra en masraflı kısım yeme-içmedir. Zaten sürekli geziyoruzdur, yürüyoruzdur; haliyle bu bizi acıktırır ve susatır. Bir de tabii yeni tatlar deneme arzumuz vardır. Örneğin bir şehirde iki gününüz var. Bu altı öğünden güzel bir akşamınızı restorana ayırabilirsiniz fakat hesaplı bir seyahat için diğer öğünlerinizde yine yeni yiyecek ve içecekler keşfedebileceğiniz Street-food büfe ya da tezgahlarından alışveriş yapabilirsiniz. Bunun dışında en keyifli aldığım şey marketleri gezmektir. Ülkemizde olmayan ya da ülkemizde daha pahalı olan peynir, et, ekmek ya da şarap çeşitlerinden güzel bir öğün hazırlayabilirsiniz. Hava da güzelse parklardan birinde piknik yapmak kadar keyifli bir şey olamaz diye düşünüyorum.

Mutualist bir gezgin hayatı mümkün mü? Evet.

Bu önerimde sadece tasarruf yapmayacaksınız. Aynı zamanda seyahat ederken para kazanacaksınız. Nasıl mı? Cevap: Workaway. Bu da yurtdışında çalışma platformu. Minimum 1 hafta çalışma seçenekleriyle birlikte, gideceğiniz şehri, yapacağınız işi seçebiliyorsunuz. Sonra kabul edilirseniz gidiyorsunuz. Para kazanılan seçenekler mevcut ama genelde sizin günlük 3-4 saat çalışmanız karşılığında ücretsiz konaklama ve yemek hizmeti sunuyorlar. Bu sayede konaklamaya hiç para vermeden bir ülkede aylarca bile kalabilirsiniz ve hem boş saatlerinizde hem de boş günlerinizde seyahat edebilirsiniz. Tabii bir de orada edineceğiniz ve daha sonra ziyaret edebileceğiniz yabancı arkadaşlardan bahsetmiyorum bile! Tabii bu seçenek öğrenci ve freelance çalışanlar için daha uygun.

Workway, üyelik için yıllık 34 Euro ücret alıyor. Eğer çift olarak kayıt olmak ve birlikte bu tecrübeyi edinmek istiyorsanız da 44 Euro (22 Euro kişi başı) ödüyorsunuz.. Ama ücreti vermeden de iş seçeneklerini görebiliyorsunuz. Yani karar verdikten sonra kayıt olup işlere başvurmanız mümkün. Bence olağanüstü bir tecrübe. Şehir merkezlerinde hostellerde ya da ailelerin yanında çalışabileceğiniz gibi şehirlerden çok uzakta çiftliklerde, vegan hayatı benimsemiş yaşam merkezlerinde çalışabilirsiniz. Bence Toskana’da müthiş bir vadi manzarasında bir şarap üretim merkezinde çalışmak inanılmaz olabilirdi.

Link: https://www.workaway.info/

Şehir içi ulaşımlarda akıllı davranın.

Özellikle Kuzey Avrupa’daki gibi şehir içi ulaşımın çok pahalı olduğu ülkelerde, öğrenci kartınızın işe yarayıp yaramadığını öğrenin. Onun dışında örneğin havaalanından şehir merkezine tek yön yerine gidiş-dönüş (return) biletleri alırsanız daha uygun olabiliyor bunları araştırın. Tabii bir de o şehirdeki zamanınıza göre günlük – 2günlük – 1 haftalık gibi ulaşım bilet seçenekleri oluyor. Eğer çok yer değiştirecek ve birbirinden uzak yerlere gidecekseniz mutlaka çoklu seçeneklere göz atın.

Bonus Bir Bilgi 🙂

Pisa’da şehir merkezine giden otobüse binip, merkezdeki durakta indiğinizde bir Türk lokantasının önünde inersiniz. Ya da Düsseldorf’ta ana tren istasyonundan çıktığınız an tam karşınızda Antalya Döner, Türk Kebabı vs. sıralanır. Bolonya ’da yine ana tren istasyonun tam arkasında bir Türk kebapçı vardır. Amerika’da Arkansas eyaletinde büyük bir alışveriş merkezinin yanında Istanbul adında bir Akdeniz restoranı vardır. Kısacası, Türkler her yerde demiştim. Bu bir seyahat felsefesi olarak aklınızda bulunsun. Başınız sıkıştığınızda Türk esnaflara her zaman danışabileceğinizi unutmayın. Ben yardımsever olmayan birine rastlamadım şimdiye kadar. Gerek eşyalarımı birkaç saatliğine bıraktığım gerekse kaybolduğumda adres sorduğum zamanlar oldu ve hep misafirperver karşılandım. Beş kişilik bir grupken bile küçük dükkanlarında bize kucak açtıkları oldu. Bu yardımları karşılığında siz de onlara Türkiye’den getirdiğiniz küçük bir hediye ya da restoran ya da mağazalarından yapacağınız küçük bir alışverişle teşekkür edebilirsiniz.