Hürriyet Timsali Kuşların En Hür Olanı: Sinek Kuşu
İnsanlık tarihi boyunca edebiyata az malzeme olmadı şu kuşlar. Zira insan her daim özgür olmayı arzuladı en çok, haliyle uçsuz bucaksız göklerde dilediğince oradan oraya süzülen kuşlar bizleri derinden etkiledi. Onları taklit edip uçaklar yaptık, kanatlarına nice anlamlar yükleyip şiirler yazdık. Cıvıltılarına, rengarenk tüylerine hayranlık duyduk. Farklı farklı türlerini en güzel değerlerin sembolleri haline getirdik. Her daim ilham kaynağı oldular bize. En bilindik mitolojik karakterlerden biri olan Zümrüdü Anka kuşunu bile yarattı insanoğlu bu ilham ile.
Fakat ben bu yazımda oldukça etkileyici gerçek bir türden bahsetmek istiyorum: Sinek kuşu neden en hür olanı diye nitelendirdiğimi açıklamadan önce size bu kuş türünü biraz tanıtmam daha makul olur. Bu tür, diğer kuşlardan çok farklı olan özellikleriyle dikkat çekiyor. Öncelikle dünyanın en küçük kuşu olarak bilinmekte, uzunlukları 3 cm ile 20 cm arasında değişiklik gösteriyor.
Bu küçük dostlarımız boyutlarından beklenmeyecek kadar hızlılar, saatte 90 km hızla uçma kabiliyetine sahipler. Kanat çırpma ve nabız hızıyla da rekor yine sinek kuşlarına ait: Saniyede 80 kez kanat çırpabiliyorlar, öyle ki uçtukları sırada kanatlarını görmek neredeyse imkânsız. Ve nabızları dakikada 1200’ü aşabiliyor. Hatta bununla ilgili bir makalede şöyle diyor John Morton: “Onların enerji seviyesinde güç sarf etseydik kalplerimiz dakikada 1260 kez çarpar, vücut ısımız 385 C dereceye yükselir ve alev alev yanardık” Lakin değil alev alev yanmak, bu tempo sinek kuşlarını yıpratmıyor bile. Bilakis diğer kuş türlerinin ortalama yaşam süresi 6 yıl iken, onlarınki yaklaşık 10 yılı buluyor.
En nihayetinde bu hareketli hayatları için çok fazla enerjiye ihtiyaç duyan sinek kuşları çoğunlukla çiçek nektarı ile besleniyorlar. Zira yaratılışları bunun için biçilmiş kaftan. Sivri ve uzun gagaları her türlü çiçeğin nektarına erişebilmelerini sağlıyor. Beslenmelerine yardımcı olan bir başka yetenekleri ise kanat çırparken rüzgâra karşı bile havada asılı kalabilmeleri.
Hafızaları ise takdir edilesi; İngiliz ve Kanadalı bilim adamlarının yaptığı çeşitli deneylerle ne zaman ve hangi çiçekten nektar aldıklarını hatırlayabildikleri tespit edilmiş. Keza ihtiyaç duydukları enerjiyi karşılamak için uyanık kaldıkları süre boyunca beslenmek zorunda olan sinek kuşları için diğer kuş türlerine kıyasla üstün bir özellik olan bu keskin hafızalarının yaşamlarını büyük ölçüde kolaylaştırdığı aşikâr. Hatta göçebe bir tür olan sinek kuşları her kış Meksika Körfezi’ni geçerek güneye göç ediyorlar ve bahar zamanı da esas alanlarına geri döndüklerinde eski yuvalarını tekrar bulabiliyorlar.
Ayrıca sırt üstü ve ters yöne de uçabilen bu kuşlar, kanatlarını da genellikle dikey değil de yatay olarak çırpıyorlar. Hatta ağır çekimde izlendiğinde kanat çırparken yatay 8’e benzer bir şekil çizdikleri görülür. Size de matematikteki bir sembolü hatırlattı mı? Zira araştırmalarıma göre sırf bu yüzden bu kuşları sonsuzluğun sembolü olarak görenlerimiz mevcut. Yine bir kuşa derin anlamlar yüklemekten çekinmemişiz belli ki.
Ve yalnızca bununla da yetinememişiz. Ohlon halkı sinek kuşunun Dünya’ya ateşi getirdiğine inanıyor. Bunun yanı sıra Aztek mitolojisinde savaş, güneş ve fırtına tanrısı olan Huitzilopochtli, sinek kuşu olarak temsil edilmiş. Kızılderili sembolizminde ise sinek kuşu figürü sevgi, barış ve mutluluğu ifade ediyormuş. Şamanizm’de sinek kuşlarının yol göstermek ve yardım etmek için bizleri bulduklarına inanılıyormuş. Bazı bölgelerde yerli halk halen sinek kuşu görmenin şans getirdiğine dair bir inanca sahip. Yani bu kuş türü tarih boyunca insanlığı epey etkilemiş ve etkilemeye de devam ediyor.
Birçok kaynak sinek kuşlarının yalnızca Amerika’da yaşadığını belirtse de ülkemizde bu kuşu çeşitli illerde gördüğünü iddia edenler var, fakat çok hızlı oldukları için görünüşte sinek kuşuna biraz benzeyen atmaca güvesi ile karıştırmış olmaları da pekâlâ mümkün. Yine de rengarenk ve parlak tüyleriyle göz kamaştıran sinek kuşlarını gördüğümüzde fark etmek zor olmasa gerek. Zira güzelliklerinden dolayı yakut, safir gibi isimler bile takarak sınıflandırmalar yapmışız bu dostlarımız için.
Şimdi gelelim bu türü neden en hür kuş olarak tasvir ettiğime… Aşırı hızlı oldukları için bu kuşları değil hapsetmek, görüntülemek bile oldukça zor. Üstelik bir yerde hapsolduklarında yahut kendilerini tehdit altında hissettiklerinde sürekli yukarı doğru uçmaya eğilimli olan sinek kuşları böyle bir durumda yorgun düşerek ölüyorlarmış, hem de yalnızca birkaç saat içinde. Özgürlüğüne erişmek için ölüm pahasına tüm enerjisini sarf eden bir kuştan daha hür ne olabilir? Ayrıca uzun araştırmalarıma rağmen herhangi bir hayvanat bahçesinde bulunduğuna dair bir bilgiye de rastlamadım.
Güzel bulduğu her şeyi hapsetmeye meyilli insanoğlu nice kuşları kafeslere tıkmayı başarmışken, zarafetleriyle göz kamaştıran sinek kuşlarını bir türlü zapt edememiş sanki. Ve bu kuşa erişemedikçe de nice anlamlar yüklemiş. Zaten en çok erişemediğine değer vermiş insanoğlu, tarih boyunca bir tek bu gerçek değişmemiş…
Yüreğinizin bir sinek kuşu kadar zarif ve özgür olması dileğiyle…
Umarım yazımı beğenmişsinizdir, ayrıca dilerseniz diğer yazım olan İyi Bir İnsan Olmak Öğrenilir mi? adlı makaleyi de okuyabilirsiniz.
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.