Matematik İcat mıdır? Keşif mi?

Hayatın her alanında; alışveriş yaparken ve hatta yemek tarifi ölçülerinde dahi kullanılan matematik, birçok kişi tarafından keşif olarak nitelendirilirken, birçok kişi tarafından da icat olarak nitelendiriliyor.

Bilim insanları arasında uzun yıllardan beri tartışma konusu olan Matematik icat mıdır? Keşif mi? sorusunun kesin bir cevabı, günümüz de halen bulunabilmiş değil ve tartışmaya açık olmaktadır.

Bazı bilim adamları ve konunun uzmanlarına göre matematik, insanın düşünebilme yeteneğinin bir icadı olsa da, karşıt görüşte olanlara göre ise dünya düzeni içine kodlanmış durumda olup, bu kodların insanoğlu tarafından keşfi ve çözümü matematiğin kendisini oluşturmaktadır. Bu nedenlerden dolayı, sırasıyla bu soruya dair olan görüşleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Aslında Matematik Nedir?

Bazı bilim insanları matematiği evrenin yapısını oluşturan temel taşlardan kabul etmektedirler. Bu bağlamda matematik keşfedilir bir araç haline almaktadır. Tüm evrenin matematikten oluştuğunu kabul eden bu görüş, matematik ne kadar iyi derecede anlaşılırsa, evrenin kodlarının da o oranda kolay çözüleceğini savunmaktadır. Yine bu görüşe bağlı olarak matematiğin insanlardan bağımsız olduğu ve insanlıktan önce ve sonrasında da kalacağı kabul edilmektedir.

Bunu da okuyabilirsiniz: Kendi İcatlarıyla Ölen 8 Bilim Adamı

Karşıt Görüşler de Var!

Matematiğin insanlardan bağımsız olarak geçmişten yarına kadar kendiliğinden varlığını sürdüreceğini düşünenlere karşıt olanlar; matematiğin insan yapımı bir icat olduğunu savunmaktadır. Matematik buna göre doğa kanunlarına karşılık gelen insan yapımı bir sistem olmaktadır. Bunlara bağlı olarak ünlü yunanlı filozof Plato matematiğin bir keşif olduğunu savunurken, Galileo ise matematiğin Tanrı’nın dili olduğunu söyler.

Günlük hayatta yer alan her eylemde ve oluşumda matematiğin izini bulmak mümkündür. Matematiksel prensipler hayata yön verirken, diğer yandan olayları anlamlandırmanın yolu da matematikten geçmektedir. Matematik bir anlamda tüm canlılar için yaşamın bir anlamı olmaktadır. Bütün olayları matematiksel olarak analiz etmek, yaşamın döngüsünde süregelen ve vazgeçilmez olan bir eylemdir.

Matematik İcat Mıdır Keşif Mi?

Arkeolojik bulgulara göre matematiğin ilk olarak 40 bin yıl öncesinde, eski insanlar tarafından kemiklere çentikler atılarak kullanılmaya başladığı anlaşılmıştır. İnsanoğlunun tarihine matematiksel olarak sayma ve ölçme sistemlerinin girişi ise M.Ö. dördüncü bin yılda Mezopotamyalar tarafından olmuştur. Böylelikle insanlar yılların, günlerin, ayların, toprak alanlarının, yiyeceklerin ölçümlerini, tespitlerini yapıp, kayıtlarını matematiksel olarak tutmaya başlamıştır.

İnsanlık tarihinin daha ileriki zamanlarında ise gökyüzünün, denizlerin ve kara parçalarının incelenmesi, yön bulma araçlarının gelişmesi, matematiksel olarak çeşitli yöntemlerin gelişmesini de beraberinde getirmiştir.

17.yüzyılda Isaac Newton, uzaydaki ve dünyadaki cisimlerin yörüngesini hesaplamaya yarayan yöntemleri bulmuştur. Ünlü bilim insanı Rene Descartes matematiğe çok büyük katkılar sağlamıştır. Descartes koordinat sistemleri ve geometrik şekillerin cebirsel temsilini sağlayarak, matematiksel alanda çok büyük keşiflere imzasını atmıştır. Yine matematiksel alanda Öklid, Einstein ve David Hilbert gibi bilim insanları çok büyük başarılar elde edilmesini sağlamıştır.

Sonuç olarak aslında matematiğin hem icatları, hem de keşifleri kapsayan çok geniş bir bilim dalı olduğu, çoğu bilim adamının kabul ettiği bir öngörü olmuştur. İnsanlık tarihi boyunca icat edilen sayılar, şekiller, çizgiler, semboller ve kümeler gibi matematiksel kavramların sonucunda, karmaşık bağlantılara matematiksel olarak çözümlerin bulunması da, aslında matematiğin hem icat, hem de keşif olduğunu ispatlayan niteliktedir.