DÜŞÜN!
Sen 4 yaşında bir çocuksun anaokula gidip her gün güle oynaya oyun oynuyorsun. O günde her zamanki gibi tabağındaki yemeği bitirememişsin Annen, “O tabaktaki yemeği bitirirsen büyük adam olacaksın ve okula gidebileceksin” dedi. Sen okula gitmeyi çok istiyorsun ve yemeğini çarçabuk bitirip büyümeyi bekliyorsun..
Geldin 6 yaşına ve okul çağındasın ve dünyanın en mutlu insanı sensin, dünyalar resmen senin olmuş. Okula gittin, kapıdan girdin ve
O da ne!
Anaokuldaki gibi oyuncakların olmadığını görünce birden moralin bozuldu, daha sonra sınav vakitleri geldi, derste konuşmaman gerekiyor vs. ve sen “Kim buna çalışacak? Oyuncaklar nerede? Neden geldim ben bu okula” diyerek sorguluyorsun etrafını. Sahi neden gelmiştin ki? Mutlu mesut olmak için mi gelmiştin? Evet.. Lakin mutsuzsun ve güya amaçladığın bu mutluluğa erişince dünyalar senin olup çok mutlu olacaktın… NEYSE,
Böyle böyle geçtin bütün okul sınavlarını; orta okul, lise, üniversite derken mezun olup iyi bir de iş buldun. Çok mutlusun ve aradan zaman geçti artık o eski mutluluk yok sen de..
BAKSANA!
Koca adam oldun halen mutluluğu bir amaç olarak görüp o amaca eriştikten kısa süre sonra mutsuzluğun ağına tekrar düşüyorsun. E Sen güya bu belirlediğin mutluluk amacına ulaşmak için çok didinmiştin. Hani dünyalar da senin olmuştu ve çok mutluydun.
Niye şimdi bu mutsuzluğun?
Sevdiğin biri mi var ve onunla evlenirsen mi çok mutlu olacaksın? Ya da etrafındakiler “evlenirsen mutlu olursun” mu diyorlar? Tamam düşün ki sevdiğin biriyle evlendin.. Şuan çok mutlusun değil mi? Senin olan bir şey tekrar senin olmaz ama dünyalar tekrar senin..
Peki sonrası?
Normal mutlusun galiba, yani normaldende daha mutlu olabileceğini düşündüğün için daha fazla bir mutluluk amacı koydun kendine. Evet bunun için çocuğunun olması gerektiğini söylüyorlar etrafındakiler değil mi? Çocuğun olursa tamamlanacaksın ve dünyalar nasıl oluyorsa tekrar senin olup, daha mutlu olacaksın?
MUTLULUK NEDİR Kİ?
Mutluluk, sizin belirlediğiniz bir amaç mıdır?
Aslında anaokulda oyuncaklarınla oynarken çok mutlu değilmiydin? ya da o sınavların başlamadan önceki o anı düşünsene!
Eşinle yeni tanıştığın o güzel günleri düşün. Ya da o güzel işe girdiğin aylardaki mutluluğunu. Düşünmekte özgürsün. Düşünsene bunları..MUTLULUK ALIŞKANLIK MI?
Şu yazacaklarım alıntıdır: “Milli piyangoda biletine ikramiye çıkmış birinin mutluluk oranı %80, bir uvzu kopmuş birinin mutluluk oranının %0 olduğunu varsayın 5 yıl sonra milli piyangodan ikramiye kazanmış birinin mutluluk oranı düşecek ve diğerinin mutluluk oranı artış gösterecektir.” Öyleyse mutluluk zamanla ve alışkanlıkla mı artar veya azalır?
Bu olgunun alışkanlık olduğunu varsayarsak, çatal, kaşık, bisiklet, araba kullanmak, yürümek bizim önceden öğrendiğimiz ve sonrasında bir araç olarak kullandığımız bu alışkanlıklarımız gibi Mutluluğu da öğrenip bir araç olarak kullanamaz mıyız?
OYSA Kİ MUTLUK BİR ARAÇ DEĞİL MİYDİ!
Mutluluk dediğimiz şeyi bir araç olarak kullanınca bir çok şey rayına oturuyor. Mutluluk, bir araç olduğunda moralimizi düzeltmemizi sağlıyor, sitresi azaltıyor, kalbimize iyi geliyor, etrafımıza pozitif enerji veriyor. Böylece belirlediğimiz gerçek amacımıza ulaşmayı mutlu mesut sağlıyor.HAYDİ SEN DE DENESENE
Başını kaldırıp görebildiğin, duyabildiğin, hissedebildiğin hayata baksana! Şu anını düşünsene eğer etrafında mutluluğu ararsan, bulabilirsin. Küçük basit birşey de olabilir bu. Bulduğunda onu tekrar tekrar kullanırsan işte o zaman mutluluk senin için adını söylemek kadar basit bir ruh hali olarak belirip formülünü bulmuş olacaksın.
6000+ Abone Arasına Katılın!
Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!
Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.
Bir hata meydana geldi.