Cuma, Aralık 13, 2024

Affetmek Ne Değildir?

Affetmeyi iyi anlayabilmek için affetmenin ne olup ne olmadığını ayırt edebilmek gerekmektedir. Affetmeyi önleyen en büyük etmenlerden biri affetme kavramını yanlış anlama ve yanlış kavramsallaştırmadır. Öncelikle “ Affetmek ne değildir? ” Bunu bilmek gerekir.

Affetmek göz yummak, öfkeyi bastırmak, karşıdaki kişi özür dileyip pişman olduğu için affetmek değildir (Enright ve The Human Development Study Group, 1991). Affetme, yaşanılan durumu yok sayma, görmezden gelme, unutma değildir.

Affetme öç alma isteğinden bilinçli olarak vazgeçerek kin ve nefret duygusunun yerini olumlu duygulara bırakması için bireyin özgür iradesiyle istek duyarak bunun için çabalaması ve kendini motive etmesidir.

Affetme sürecinde, birey tüm duygularını yaşamaya izin verir, öfke duygusu ve intikam isteğini de kabul eder ancak bu duygulara kapılıp kendini bu istek ve duyguların kontrol etmesine izin vermek yerine kendini ve duygularını koşulsuzca kabul ederek duygularını yönetebilir ve olumlu gelişmelerin yaşanacağına ilişkin umut duyabilir.

Affetme, suçlu olarak algılanan kişiye karşı olumsuz duyguların azalarak olumlu duyguların artmaya başladığı güdüleyici bir dönüşüm süreci olarak tanımlanmaktadır. Bu sürecin bireysel gelişime ve ilişkilerin gelişimine yararlı olduğu belirtilmektedir (Kachadourian vd., 2005).

Affetme toplumsal olarak bilinen genel yargıdan biraz daha farklıdır. Şöyle ki bir kişiyi affederken aynı zamanda o kişi için adaletin tecelli etmesini isteyebiliriz (Freedman ve Enright, 1996). Bu ikisi birbirinden bağımsız durumlardır.

Affetmek, yaşanılan olayın yükünden, ağırlığından kurtularak hafiflemek, geçmişin tutsağı olmayarak özgürleşmek, yaşanılanları daha farklı bir bakış açısı ile algılayarak geçmişi değerlendirmek ve yeniden yapılandırmak böylece artık eskisi gibi değil yeni hali ile geçmişi hatırlamaktır (Kets de Vries, 2013).

Affetme, kişilerarası problemlerin daha kolay aşılmasını sağlayan, hem affeden birey hem de affedilen birey açısından oldukça önemli bir yeri olan terapötik açıdan değerli bir kavramdır.  Bireyin affetmenin kendisine sağladığı yararları bilmesi, kolay olmayan affetme sürecine katkı sunmaktadır (Toprak, 2013).

Affetmek Ne Değildir?

Affetme, affetme sözünden çok daha fazlasıdır. Affediyorum demek affetme sürecinin ilk basamaklarından biri olan karar verme aşaması için adım atmaktır.

Affetme, travmatik yaşantıların bireyde yarattığı sonuçlarla ve yakın ilişkilerde yaşanan olumsuz duygularla baş etmeyi kolaylaştıran içsel ve kişilerarası bir süreçtir.

Affetme sürecinde affeden birey, duygusal, bilişsel, davranışsal ve güdüsel olarak değişim yaşamaktadır (Tekinalp ve Terzi, 2012).

Affetme süreci içsel, kişilerarası, toplumsal ve politik öğeler barındıran oldukça karmaşık bir süreçtir (Worthington, 2005).

Affedememe intikam, düşmanlık (Thompson vd., 2005), öfke (Freedman ve Enright, 1996; Thompson vd., 2005), utanç, suçluluk (McCann, 2009) ve endişe (Maltby, Macaskill ve Day, 2001) gibi duygularla ilişkilidir.

Affetme geliştirilebilen ya da arttırılabilen bir psikolojik özelliktir. Örneğin, Bugay ve Demir (2012), tarafından Enright’ın Affetme Süreç Modeli temel alınarak üniversite öğrencilerine yönelik hazırlanan affetmeyi geliştirme programının grupla psikolojik danışma sürecinde kullanımının öğrencilerin başkalarını ve genel affetme eğilimlerini olumlu düzeyde arttırdığı görülmüştür.

Affetme, son yıllarda pozitif psikolojinin yakından ilgilendiği konulardan biri olmuştur ve pozitif psikolojinin etkisi ile psikoloji bilimindeki kuramların içerisinde yer alan bir kavram haline gelmiştir. Pozitif psikoloji alanındaki çalışmaların artması affetme konusunda yapılan araştırmaların sayısında da artış sağlamıştır.  Affetmenin faydalarının anlaşılmasından ve olumsuz yaşam olayları ve duygularla ile baş ederken direkt olarak onlar üzerine odaklanarak çalışmak yerine olumlu özelliklere odaklanmanın diğerlerini kendiliğinden azaltıcı etkisi olduğunu savunan bakış açısının edinilmesinden ve bu görüşün önem kazanmasından sonra affetme konusu psikoloji alanında önemli bir yere sahip olmaya başlamıştır.Bu bakış açısı ve affetmenin sağladığı yararlar sayesinde affetme ile ilgili psikoloji literatüründe yapılan araştırmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

6000+ Abone Arasına Katılın!

Bültenimize Abone Olun, Birbirinden Güzel Yazıları Kaçırmayın!

Abone Olduğunuz için Teşekkür Ederiz.

Bir hata meydana geldi.

Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen
Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen
Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen Lisans eğitimini Pamukkale Üniversitesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü yüksek onur öğrencisi olarak tamamlamıştır. Ayrıca bölüm üçüncülüğü ile mezun olmuştur. Mezun olduğu yıl Milli Eğitim Bakanlığı’ na bağlı olarak çalışmaya başlamıştır. Yüksek lisans eğitimini Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı' nda yapmıştır. Yüksek lisans tez konusu “Üniversite Öğrencilerinin Duyguları Yönetme Becerileri, Kendini Koşulsuz Kabul Düzeyi, Yaşam Pozisyonları ve Gestalt Temas Engelleri’ nin Kendini, Başkalarını ve Durumu Affetme Düzeylerine Etkisi” nin araştırılması olmuştur. Lisans ve yüksek lisans eğitimleri sırasında bireysel psikolojik danışma uygulamalarında süpervizyon almış olup ayrıca yüksek lisans eğitiminde grupla psikolojik danışma dersinde de süpervizyon alarak “Üniversite Öğrencilerinde Affetmeyi Geliştirmeye Yönelik Grupla Psikolojik Danışma” yürütmüştür. “İhmal ve İstismara Yönelik Yaşam Becerileri Projesi” nin hazırlanmasında ve yaygınlaştırılmasında görev almıştır. İhmal ve istismar konusunda önleyici olarak anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeylerinde öğrencilere yönelik eğitimler vermiştir. Aynı zamanda velilere, öğretmenlere, yöneticilere ve müfettişlere yönelik de bu konuda seminerler gerçekleştirmiştir. İhmal ve istismar konusunda eğitici eğitimleri de yapmaktadır. “Öfke Yönetimi Okul Programı” hazırlama komisyonunda yer almıştır. Öğrencilerin okula aidiyetlerini arttırmak ve benlik saygılarını desteklemek adına “Zil Çalınca” isimli okul dergisinin editörlüğünü gerçekleştirmiştir. Şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programında doktora öğrenimine devam etmektedir. Yıldız Teknik Üniversitesi' nde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı' nda yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Psikolojik Danışmanlık alanı ile ilgili birçok bilimsel kongreye katılmakta ve bildiri göndermektedir. Psikolojik Danışman Gülçin Gökmen’in yazmış olduğu tüm makalelere buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Alakalı İçerikler

CEVAP VER
Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son İçerikler