2022’de Yükselen Dijital Pazarlama Trendleri

İşletmelerin uygun maliyetle tanıtılmasında ve satışları artırmada büyük rolü olan dijital pazarlama; SEO, sosyal medya, içerik pazarlama, e-posta pazarlaması gibi bileşenlere eklenen yeni trendlerle sürekli gelişiyor. Bu gelişmeleri yakından takip eden ve vds gibi güçlü sunucu ortamlarıyla ilerleyen işletmelerse kısa sürede marka değerini artırmayı başarıyor.

Bugün, sosyal medya platformlarının işletmelerin işini kolaylaştırdığını, tüketicilerinse gittikçe daha fazla özgünlük ve kişiselleştirme talep ettiğini gördüğümüz e-ticaret dünyasında yükselişte olan pazarlama trendlerini sıralıyoruz:

• 2010’ların sonlarından bu yana tüketicilerin çevrimiçi aramalarda akıllı telefonlarının kamerasından alınan görüntüleri kullanmasını sağlayan AI, arama sonuçlarını benzer görsellerle eşleştirerek sunabiliyor. Bilindiği üzere Google Lens, mevcut en popüler görsel arama uygulamalarından biri. Geçtiğimiz yıl 500 milyon indirmeye ulaştığında 1 milyardan fazla nesneyi tanıyabiliyordu. Pinterest Lens ise 2,5 milyardan fazla nesneyi tanıyabiliyor. Bu tip platformların, görsel aramayla tüketicileri doğrudan satın alma aşamalarına götürebileceği düşünülüyor. Bugün Snapchat’in ve Amazon’da StyleSnap’in görsel aramasıyla artık bu özelliğin; pazarlama stratejilerine dahil edilmeye başlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
• YouTube reklamlarının aylık 1,7 milyar tekil ziyaretçiye ulaşma potansiyeline sahip olması, Youtube’un hızla bir reklam devi haline gelmesini kolaylaştırmış durumda. Şirketler reklam bütçelerini geleneksel televizyon reklamlarındansa artık YouTube gibi daha popüler platformlara kaydırmayı tercih ediyor.
• Çoğu uzman kısa videoların, önümüzdeki 5-10 yıl içinde en önemli pazarlama trendlerinden biri olacağını düşünüyor. Videonun dijital pazarlamadaki rolünü sağlamlaştıran pandemi, tüketicinin video içeriğiyle etkileşimini de artırdı. Artık Youtube’a her bir dakikada yüklenen içerik 500 saatten fazla. SEMrush’a göre, sosyal medyada video içermeyen gönderiler, video içeren gönderilerden %92 oranında daha az trafik ve %24 oranında daha az paylaşım alıyor. Sosyal medyada yeni müşterilere ulaşmayı kolaylaştıran videoların 2 dakikadan uzun olmaması gerektiği de vurgulanıyor.
• En hızlı büyüyen sosyal platformlardan biri olmasına ve Dünya çapında 1 milyardan fazla kullanıcıya sahip olmasına rağmen, markalarını sosyal medyada tanıtmak için para harcayan işletmeler açısından TikTok şu anda en az kullanılan sosyal platformlardan biri. Oysa uzmanlar, doğru içeriği oluşturabilmeleri veya kullanıcı tarafından oluşturulan içerikten faydalanabilmeleri durumunda herhangi bir işletmenin TikTok’la viral olma şansının değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
• Müşteri deneyiminde kişiselleştirme söz konusuysa, tüketicilerin satın alma olasılığının %80’e varan oranlarda arttığı biliniyor. Örneğin kişiselleştirmenin sınırlarını sürekli olarak zorlayan Netflix bu amaçla yapay zeka ve “big data”yı birleştirerek “önerilen” algoritmasını o kadar isabetli hale getirmiş durumda ki, görüntülemelerin %80’i kendi tavsiyelerinden oluşuyor.
• Dijital pazarlama için önemli bir odak noktası haline gelen Instagram artık sadece insanların fotoğraflarını paylaşmak için kullandıkları bir platformun çok ötesinde, kullanıcıların neredeyse yarısı markaları ve şirketleri takip ediyor. Markaların yeni kitleler çekmesini ve pazarlamacıların takipçileri müşteriye dönüştürmesini kolaylaştıran Instagram’ın, önümüzdeki yıllarda da alışveriş dünyasının önemli vitrinlerinden biri olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
• Pazarlamacılar influencer’larla çalışmanın farklı büyüklükteki işletmeler için daha uzun süre popüler bir pazarlama stratejisi olmaya devam edeceğini öngörüyor.
• Günümüzün tüketicileri, satın alma kararlarını Facebook’tan Instagram’a bir dizi dijital ağ temelinde alıyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri sosyal kanıt olarak da bilinen diğer tüketicilerin yorumları. Sosyal medyanın önemli trendlerinden birini oluşturan bu eğilim, kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin (UGC) yükselişini gösteren araştırmalarla da destekleniyor. Araştırmalar ayrıca bir reklama sosyal kanıt eklemenin de önemli ölçüde olumlu etkilere sahip olduğunu gösteriyor.
• Pazarlamacıların içeriği kişiselleştirme ve doğru kitleyi hedefleme amacıyla topladığı veriler, tüketicilerin gizlilik konusunda giderek daha fazla endişe duymalarına neden olduğundan Apple ve Google gibi bazı şirketlerin temel veri toplama yollarından biri olan üçüncü taraf çerezleri aşamalı olarak kaldırmaya başladığına tanık oluyoruz. Bu noktada şirketler müşterilerle güçlü, güvene dayalı bir ilişkinin sürdürülebilir, etkili bir veri stratejisinin anahtarı olabileceğini unutmamalı.
• Yapay zeka destekli sohbet robotları, bir süredir soruları yanıtlamak ve tüketicileri belirli ürünlere yönlendirmek amacıyla kullanılıyor. Geleceğin değerli teknolojilerinden biri olması beklenen chatbot’ları; işletmelerin süreçlerine kolaylıkla dahil etmesini sağlayan Facebook Messenger ve WhatsApp ile promosyonlar sunarak satışları artırmak da mümkün.
• 2022’nin bir diğer pazarlama trendi; internetin 3B versiyonu olarak tanımlanan Metaverse’in büyük markalar tarafından denenmeye başlanması. Artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) aracılığıyla gelecek yıllarda insanların oyun oynayacağı, parti vereceği ve sosyalleşeceği yer gözüyle bakılan Metaverse, birçok pazarlamacının şimdiden stratejilerine AR ve VR’yi dahil etmesine neden oluyor. Şu anda sevilen markaların birçoğunun yer aldığı Metaverse’ün satışlar için muazzam bir potansiyel sunduğu düşünülüyor.

Sonuç olarak dijital pazarlama trendlerini izlemek e-ticaretin artık olmazsa olmazlarından biri. Ancak marka itibarı ve e-ticaretteki rekabet nedeniyle hosting altyapısı için de işletmelerin özenli kararlar vermesi zorunluluk halini almış durumda. Bu sebeple işletmenin büyümesi için atılan adımların boşa gitmemesi amacıyla orijinal yazılımlarla, güçlü donanımlarla yapılandırılan sunucu kiralama seçenekleri titizlikle incelenmeli, hız ve güvenlik odaklı hosting çözümleri bilinçli kararlarla süreçlere dahil edilmelidir.